Haber
January 16, 2013

NCR-08 [Mimarlık]: Şimdi kendi başınasın!

yazan

New City Reader’ın Mimarlık adlı 8. sayısında, Adhokrasi sergi katılımcıları, enstalasyonlarını bir talimatlar dizisi şeklinde anlattı: Kimliği Haritalamak, Canlı Yük, Arpa Tarlası, Otobüs Otel / DIY Yatak ve Kahvaltı Kompleksi

Kimliği Haritalamak, Antonio Ottomanelli

İstanbul Tasarım Bienali, Mapping (haritalama) araştırmasını devam ettirmek için fırsat yarattı. Bu araştırma pratikte kolektif mahremiyet biyografisine dayanan üç aşamada organize edilir.
1—ölçüm (araştırma)
2—hikaye (kayıt altına alma)
3—anıtsallaştırma
PANORAMIO kıyaslanabilir sanatsal pratiğe yönelmeyi amaçlayan açık Mapping atölye deneyimlerinden oluşuyor. Belirli varoluş koşullarını ve bazı sosyal ilişki yapılarını belirleyen tarihsel güçlerin bilinci olmayı amaçlayan, kimlik sorununu inceleyen iki yönlü eleştirel bir sorgulamayı kapsıyor. Bu tür bir proje, akıl yürütme fırsatı sunarken, dil temsiliyetinin biçimleri ve hassas bir enformasyon programının inşasından oluşan ‘özgürlükçü ve bağımsız’ araştırma modellerine önemli bir çalışma ortaya koyuyor.
Şimdiye kadar geliştirilen laboratuvar projelerinin hepsi geleneksel yöntem ve tekniklerle tercüme edilmesi güç olan kültürel meseleleri—tabandan başlayan bir şekilde ve en doğrudan aktarılabilecek yollardan—anlatmakta yetersiz kalıyordu. Anlamadığımız şeyleri insanca anlatmaya duyulan isteğin bir sonucu.

Talimatlar
Size Gerekenler
1. Şehrin değişik bölgelerinden gelen her yaştan ve her sosyal sınıftan bir grup insan.
2. Aile albümlerinden ailelerinin tarihini anlatabilecek eski fotoğraflar getirecek olan katılımcılar
3. Beyaz bir duvarın üstünde İstanbul’un basit bir turistik haritası.
4. Her dikdörtgenin başka bir insana ait olduğu, değişik dikdörtgenlere bölünmüş bir harita.
Birbirini tanıma
5. Projeye katılan her insanı tanımak için vakit ayırın. Hikayelerini dinleyin ve yanlarında getirdikleri fotoğraflara bakın.
6. En mahrem anıtlarını, en önemli itirafını bulmaya çalışın.
Video seti
7. Şövalenizi kurun ve üstüne 50×40 cm’lik camdan bir dikdörtgen yerleştirin.
Video kaydı
8. Camın arkasından söyleşinizi yaparken video kaydı alın. Camın arkasındaki insan size dönük bir halde çizim yaparken, bir yandan konuşsun, bir yandan da aile fotoğraflarını cama yapıştırsın.
PANORAMIO
9. Kaydettiğiniz tüm videoları aynı anda ve doğru dikdörtgenin üzerine gelecek şekilde duvar haritasına yansıtın.
10. Haritayı, katılımcıların çizimleri ve hakkında konuştukları fotoğraflarla tamamlayın.


Otobüs Otel / DIY Yatak ve Kahvaltı Kompleksi, Aristide Antonas

Talimatlar
1. İkinci el bir çift katlı otobüsü, koltuklarını ve metal aksamını çıkartmak suretiyle boşaltın. İki katlı boş bir mekan yaratın.
2. Sürücü koltuğunun bulunduğu yere iptidai bir su borusu sistemi kurun ve küçük bir lavabo için alt katta yer açın. Çift katlı otobüsün üstüne küçük bir su tankı yerleştirin. Sıcak su için basit bir güneş paneli ekleyin. Otobüsün dışına basit bir metal merdiven bağlayın: merdivenin içinden geçen basit PVC su boruları kullanırsanız, suyu yenilemek daha kolay olur.
3. Üst kata, lavabolar, mini duş ve kimyasal konteyneri ekleyin. Yine üst katta, az çok transparan bir metal yüzey, banyoyu yatakların bulunduğu alandan ayırabilir.
4. Otobüsün içine 7 yatak, bir tuvalet ve oturma odası inşa edin.
[Sıradan bir çift katlı otobüs burada nadir bir arkeolojik buluntu olarak değerlendiriliyor; onun için geçmişiyle ilgili olandan değişik bir gelecek programlanıyor. Böyle bir buluntu hiç bir zaman keşfedilmeye değer bulunmaz, çünkü gündelik objelerin normal anlam dünyasına fazlaca yakın durur. Dolayısıyla otobüsün keşfi, dönüşümüyle örtüşür. Burada arkeoloji mekanizması sıradan bir objenin rastgele seçimi (en ‘banal gerçeklik’ içinde konumlanmış) ve farklı bir kavramsal alana yönelik eşgüdümlü deformasyonuyla tanımlanıyor. Buluntu kendisiyle ilgili bir normun çarpıtılması sonucu yaratılıyor.]


Canlı Yük, Frank Abruzzese

Canlı Yük fotoğraflarını hazırlamada kullanılan işlem, 1909 ve 1912 arasında çektiği Rusya’nın kırsal bölgelerini belgeleyen fotoğrafları ilk renkli fotoğraflar arasında yer alan Sergei Mikhailovich Prokudin-Gorskii’den (1863-1944) uyarlanmış. Bu çalışmalar renkli film teknolojisi yokken gerçekleştirilmiş; o yüzden Gorskii art arda hızlı bir şekilde üç siyah beyaz fotoğraf çekmek için özel bir fotoğraf makinesi kullanmış. Her kareyi lensin önüne kırmızı, yeşil ya da mavi filtre yerleştirerek yakalamış. Bu kareleri daha sonra kendisine denk düşen filtreleme ile yansıtarak birleştirmiş ve tamamen renkli imajlar elde etmiş. Canlı Yük’e benzer fotoğraflar elde etmek için aşağıdaki adımları takip edin:

Talimatlar
1. İnşa edilmiş bir yapının ya da davranışsal normun kendine doğru hareketi çektiği ya da engin genişlikte bir mekandan uzaklaşan hareketi engellediği gevşek şekilde kontrol edilen bir sistem belirleyin. Dijital kameranızı üçayak üzerine yerleştirin ve hareketin parametrelerini resimlemek üzere eylemi fotoğraf karesi haline getirin.
2. Art arda üç kare yakalamak için bir zaman aralığı tanımlayın. Bu aralık, rastgele belirlenmiş bir zaman uzunluğu değil, fiziksel bir eylemle ya da olayla ilişkili olmalı. Örneğin, her korna sesi duyduğunuzda, güneşin bulutlar arasından çıktığı her anda ya da birisinin size yaklaşıp ne yaptığınızı sorduğu her anda.
3. Bilgisayarda sekansınızın her karesi farklı bir bileşen kanalına ayrılacak. Fotoğrafları Photoshop’ta açın, kanallar penceresine gidin ve her resim için ayrı bir kanal seçin; birincisi için kırmızı, ikincisi için yeşil ve üçüncüsü için mavi.
4. Fotoğraflarınızla aynı piksel boyutları olan yeni bir belge yaratın. Bu belge için kanallar penceresini açın ve sadece kırmızı kanalı seçin. Kırmızı kanalı izole ettiğiniz fotoğrafa geri dönün ve tüm imajı seçin, kesin ve yeni belgeye yapıştırın. Aynı işlemi yeşil ve mavi kanallar için de uygulayın. Yeni belgede doğru renge denk gelen kanalı seçtiğinizden emin olun.
5. Üç kanal da hazır olduğunda kanallar penceresinin üst kısmında bulunan RGB seçeneğine gidin ve yeni renkli imajınız ortaya çıksın. Böylece, yakaladığınız hareketli imgeler tek monokromatik renklerde görünecek.


Arpa Tarlası, Zuloark

El Campo de Cebada, Madrid’in kalbinde, ciddi bir kamusal alan ve spor tesisi yokluğu çeken, komşuların varlığının giderek önemini yitirdiği La Latina mahallesinde atıl kalmış bir bölge. Mevcut kamusal mekan politikalarının, kimlik, temsil, tasarım ve yönetim seviyesinde yaşadığı krizin 5.500 metrekarelik beton bir çukurdan oluşan bir kanıtı. Mahalle sakinleri tarafından ilk kez Ekim 2012’de işgal edildi. Projenin eser sahibi de mekanın kendisi.
www.elcampodecebada.org

Talimatlar
1. Yönetim tarafından hatalı kullanılan bir alanın yeniden kullanımını talep edin. Organizasyonunu demokratik katılım üzerinden yapılandırarak ona niteliğini geri kazandırın. Olabildiğince çok sayıda katılımcıyı sürece dahil edin.
2. Sorumluğu mülk sahiplerinin çıkarlarıyla kısıtladığından, kentteki özel mekanlara güvenmeyin. Genellikle içinde hiçbir şey gerçekleşmeyen tarafsız alanlardan oluşan geleneksel kamusal mekan anlayışlarından yola çıkın.
3. Kamusal sorumluluk gerektiren bir mekan için üçüncü bir yol önerin. Şöyle ki bunun geliştirilmesi ve yönetiminde yerel katılımın belirleyici olmasını isteyin.
4. ‘Karar alıcılar’ ve ‘kullanıcılar’ arasında doğrudan iletişimi sağlayarak vatandaşlar ve yöneticiler arasındaki uçurumu yok edin.
5. Arada bir, mekanın değişen ihtiyaçlarına cevap verecek yapım atölyeleri düzenleyin: banklar, dinlenme yerleri, masalar, sebze bahçeleri, gölgelikler, izleyici sıraları, performans sahneleri inşa edin. Profesyonel bireyler projeler önermek, kentsel bir çevrede nasıl eylemde bulunacağını öğrenmek isteyenler için halka açık eğitim platformları sağlamak üzere gönüllülük ilkesiyle bir araya gelsin.
6. Sonuçta ortaya çıkan karma kullanımlı kamusal mekan sayesinde çocuklar yoğun kentsel ortamda özgürce oynarken ebeveynler komşuları tarafından verilen açık konserleri ve diğer sanatsal etkinlikleri izleyebilecek.

paylaş

Cevapla

You must be logged in to post a comment.