NCR-01 sayfaları, New City Reader – İstanbul Proje Koordinatörü Benan Kapucu imzalı bir metin.
Müthiş enerjisi, çok katmanlılığı ve çok kültürlülüğüyle dünyanın gözü İstanbul’un üzerinde. İstanbul’da sahne alan tüm tasarım buluşmaları, etkinlikler, sergiler ve tartışma platformlarında hep aynı söylemlerin izini sürüyoruz: Kentin yaratıcı enerjisini harekete geçirmek ve ‘yepyeni bir dille’ küresel tasarım ağının bir parçası olmak. Peki, inanmaya her zaman hazır olduğumuz ‘mitlerle’ gerçek olgular arasında ne kadar bağlantı var? Elitist çevreden uzaklaşıp gündelik hayata indirgediğimizde, tasarım gerçekten İstanbul’un gündeminde mi?
Medyanın söylemi gündelik hayat ile kurulan bir retoriktir. Yayınların genel durumuna baktığımızda, o ülkenin ya da kentin mimarlık ya da tasarım kültürünü ne kadar içselleştirmiş olduğuna dair fikir edinebiliriz. Tasarım ve mimarlık yayıncılığı Türkiye’de sorunlu bir alan. Basın mesleği dışında farklı ticari faaliyetlerle uğraşan medya patronlarının siyaset ve ekonomi çapraz ilişkileri, yayın politikalarında da son derece belirleyici. Popüler kültürün etkisinde olan ana akım medya, özellikle dekorasyon dergilerinde tasarım konusunu tüketim ve yaşam stili olarak ele alırken, sayfalarında sorgulayıcı, eleştirel ve karşı duruş sergileyen ifade biçimine çok daha az fırsat tanımakta. Derin bir düşünce üretiminden uzak, kitle kültürünün manipülatif karakteriyle biçimlenmiş, ‘okumanın’ değil ‘bakmanın’ yüceltildiği bir sistemden söz ediyoruz.