Fotoğraf: Jean-Baptiste Decavèle
Adhokrasi Sergisi – Haliç Merkezi Projesi
Fransız-Macar mimar Yona Friedman’ın mimarlık, sanat ve sosyal bilimler alanlarında gelişmiş bir dizi öneri ile birlikte, “Mobil Mimarlık” ve “Mekansal Şehir” gibi önemli kavramları mimari tartışmaların içine getirmesinden altmış yıl sonra, bu kavramlar küreselleşme sonrasında megakentler için gerçekçi öneriler haline gelmiştir.
Bu bağlamda, Friedman’ın İstanbul şehri için ilk kurgusu olan Haliç Merkezi, Friedman’ın mega şehirleri, 19. Yüzyıl ulusal kimlik ve sınır gibi kavramların ötesinde, kıtalar içindeki iletişim ağları gibi gören genel algısına nüfuz eder.
Haliç Merkezi, 2010 yılında Şanghay’da geliştirilmiş bir kurguyu izler, ve iletişimin önemli bir unsuru ve İstanbul’un karmaşık bir sosyo-kültürel yapıya sahip bölgeleri arasındaki bağlantı yolu olarak suya odaklanmaktadır.
Friedman’ın yaklaşımı şehir dokusunda daha önceden mevcut olan ilişki, mekan ve devamlılık meselelerine yönlenmiştir. “Zannımca şehir (veya bina) ‘bitmiş bir ürün’ değildir,’ fakat her an sürekli dönüşümler geçiren sonsuz bir süreçtir.” diye belirtir. O yüzden, Friedman bireyler arasında ilişkileri oluşturma kapasitesinin doğrudan ifadesinden başka bir şey olmayan, sürekli değişimin kaçınılmazlığını kucaklayan mimaride ve sanattaki süreçlerin önemini vurgular. Süreç fikri Haliç Merkezi’nde belirgin şekilde görülür. Bu köprü-konut, şehrin bütün ilişkilerini, çoğunlukla günümüz neoliberal politikalarının aksine, küreselleşmenin perde arkasında yaşayanların yeni vatandaşlık statüsünü ifade eden göçmenlerden oluşan bir mobil nüfus da dahil olmak üzere kucaklar.
Friedman’ın çalışmaları ayrılmaz şekilde iletişim ile bağlantılı olduğundan, Friedman’ın girişimiyle diyaloğa girmek için, Haliç Merkezi, Tomás Saraceno, Boğaçhan Dündaralp, Ömer Kanıpak, Cevdet Erek ve Gabriele Basilico gibi birkaç sanatçı ve mimarın davet edildikleri bir platform olarak düşünülmüştür. Bu girişim aşamalı olarak, artarak ilerleyen bir düzenle sunulacaktır.
Haliç Merkezi Rum Okulu ana salonunda, Adhocracy içinde özel bir proje olarak ve sergiye ilham kaynağı olan eserleriyle Yona Friedman’a saygı duruşu mahiyetinde sergilenmektedir.
Haliç Merkez’in küratörlüğünü Maurizio Bortolotti üstlenmiştir.
Girişim Takvimi: 19 Ekim — Tomas Saraceno; 26 Ekim — Bogachan Dundaralp; 3 Kasım — Ömer Kanipak; 10 Kasım — Cevdet Erek; 17 Kasım — Gabriele Basilico.